Elektrik Mühendislerinin ve Sektörünün Teknik Çeviri Sitesi. (Yazılarımızın Çoğu Çeviridir.). https://edisonandtesla.blogspot.com/ & & https://www.facebook.com/elektrotesisat/ & & www.facebook.com/groups/Elektrik.Muhendisleri.Grubu/
30 Mayıs 2016 Pazartesi
Elektrikli Cihazlarda Güvenlik Akış Diyagramı
27 Mayıs 2016 Cuma
Li-Fi Bağlantı (Işıkla Aslına Uygunluk )
Sizlere bugün Li-Fi Bağlantı ile ilgili güzel bir görsel hazırladım. Li-Fi (light fidelity ) evlerimizde kullandığımız Wi-Fi sistemlerin yerine kullanılması düşünülen ve elektromanyetik dalgalar yerine ışık kulllanan bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Wi-Fi ile kıyaslandığında 100 kat daha hızlı olabileceği ispatlanmış ama ne yazık ki sadece içinde bulunduğunuz mahalde kullanmanız mümkün oluyor çünkü ışık duvarlardan elektromanyetik dalga gibi geçemiyor. Biraz da aşağıdaki görselden okuyun...
Li-Fi Bağlantı. Işık Kullanarak Verinin Aslına Uygun Şekilde Üretilmesi |
25 Mayıs 2016 Çarşamba
Elektrik Mühendislerinin Terimler Sözlüğü (İngilizce-Almanca-Türkçe)
Elektrik mühendisliği terimlerini ingilizce/almanca/türkçe karşılıklarıyla yazarak veriyorum. Bu sözlüğü pdf formatında da indirebilirsiniz. Her güncellemeden sonra buraya yeni halini ekliyorum.
Alternating Current : (Wechselstrom) Alternatif/Almaşık Akım
Amplifier : ( Verstaerker ) Kuvvetlendirici
Apparent Power : (Scheinleistung) Görünür Güç
Asynchronous Motor : (Asynchron-Motor ) Asenkron Motor
Automatic Control : (Regelung) Otomatik Kontrol
Auxillary Generator : (Lichtmaschine) Oto Dinamosu
Son Güncelleme tarihi: 02.04.2021 – -------à Eklenen 12 adet
Elektronik Kitap Pdf Formatında İndirebilirsiniz:
Alternating Current : (Wechselstrom) Alternatif/Almaşık Akım
Amplifier : ( Verstaerker ) Kuvvetlendirici
Apparent Power : (Scheinleistung) Görünür Güç
Asynchronous Motor : (Asynchron-Motor ) Asenkron Motor
Automatic Control : (Regelung) Otomatik Kontrol
Auxillary Generator : (Lichtmaschine) Oto Dinamosu
Busbar: (Stromsammelschiene) Akım Barası
Cable : (Kabel) Kablo
Characteristic values: ( Kenngrößen) Karakteristik Değerler
Circuit : (Schaltung) Devre
Circuit Breaker : (Leistungschalter) Devre Kesici Anahtar
Clearance : (Trennungsabstandes) Krepaj
Cable : (Kabel) Kablo
Characteristic values: ( Kenngrößen) Karakteristik Değerler
Circuit : (Schaltung) Devre
Circuit Breaker : (Leistungschalter) Devre Kesici Anahtar
Clearance : (Trennungsabstandes) Krepaj
Coaxial: (Koaxial) Eşeksenli
Coil : (Spule) Bobin
Commutator: (Kommutator) Öndeleyici, komütatör
Connection : (Verbindung) Bağlantı
Conductance : (Leitwert) İletkenlik
Converter: (Umsetzer) Dönüştürücü
Control Unit : (Steuergeraet) Kontrol Ünitesi
Cooling: (Kühlung) Soğutma
Copper: (Kupfer) Bakır
Coulometer: (Voltameter) Elektrolitik Yükölçer
Coupling: (Kupplung) Kuplaj, Bağlama
Covalent: (Covalent) Eşdeğerli
Current : (Strom) Akım
Cut-Off: (Ausschalten) Devreyi Kesme
Current : (Strom) Akım
Cut-Off: (Ausschalten) Devreyi Kesme
Fault Detection: (Fehlerkennnung) Arıza Tespiti
Device : (Geraet) Cihaz
Disconnector: (Trennschalter ) Ayırıcı
Doping: (Dotieren) Katkılama
Device : (Geraet) Cihaz
Disconnector: (Trennschalter ) Ayırıcı
Doping: (Dotieren) Katkılama
Efficiency: (Wirkungsgrad) Verim
Electrical Power : ( Elektrische Leistung ) Elektriksel Güç
Elevator : (Aufzug) Asansör
Electrical Power : ( Elektrische Leistung ) Elektriksel Güç
Elevator : (Aufzug) Asansör
Fixture: (Leuchtkörper) aydınlatma armatürü
Fluoressence: (Fluoreszenz) Florışıllık
Fuse: (Sicherung) Sigorta
Hysteresis: (Hysterese) Ardılizlem
Instantaneous Value (Augenblickswert): Anlık Değer
Instrument Transformer : (Umwandler) Ölçü Trafosu
Kirschoff's Rule: (Knotenpunktregel) Kirşof Kanunu
Leuchtdichte: (Luminous Density) Işık akısı şiddeti (yoğunluğu)
Lightning Current Conductor: (Blitzstrom Ableiter) Yıldırımlık İndirme İletkeni
Limiter Diode: (Begrenzerdiode)
Loading Capacity : (Belastbarkeit) Yüklenme ya da Taşıma Kapasitesi
Load Current: (Laststrom) Yük Akımı
Mains : (Verteilungsnetz) Dağıtım Şebekesi
Main Line: (Hauptleitung) Anahat
Multimeter : (Multifunktionmessgeraet ) Multimetre
Multiple Tariff Meter: (Tariffzaehler ) Tarifeli Sayaç
Non-Conductive Environment : (Nichtleitende Umgebung) İletken Olmayan Çevre
Plug Connector: (Steckverbinder ) Tak-Çalıştır Konnektör
Instantaneous Value (Augenblickswert): Anlık Değer
Instrument Transformer : (Umwandler) Ölçü Trafosu
Kirschoff's Rule: (Knotenpunktregel) Kirşof Kanunu
Leuchtdichte: (Luminous Density) Işık akısı şiddeti (yoğunluğu)
Lightning Current Conductor: (Blitzstrom Ableiter) Yıldırımlık İndirme İletkeni
Limiter Diode: (Begrenzerdiode)
Loading Capacity : (Belastbarkeit) Yüklenme ya da Taşıma Kapasitesi
Load Current: (Laststrom) Yük Akımı
Mains : (Verteilungsnetz) Dağıtım Şebekesi
Main Line: (Hauptleitung) Anahat
Multimeter : (Multifunktionmessgeraet ) Multimetre
Multiple Tariff Meter: (Tariffzaehler ) Tarifeli Sayaç
Non-Conductive Environment : (Nichtleitende Umgebung) İletken Olmayan Çevre
Plug Connector: (Steckverbinder ) Tak-Çalıştır Konnektör
Potentiometer: (Drehwiderstand) Gerilimbölücü
Power Factor : (Leistungfaktor) güç katsayısı
Power output : (Leistungsabgabe) Çıkış Gücü
Power Station: (Kraftwerk) Güç Santrali
Pulse : (İmpuls) Darbe
Proximity Switch : (Naeherungschalter) Yaklaşım Şalteri
Power Factor : (Leistungfaktor) güç katsayısı
Power output : (Leistungsabgabe) Çıkış Gücü
Power Station: (Kraftwerk) Güç Santrali
Pulse : (İmpuls) Darbe
Proximity Switch : (Naeherungschalter) Yaklaşım Şalteri
Radiation: (Strahlung) Işınım
Reactive Power: (Blindleistung) Reaktif Güç
Relay: (Relais) Röle
Resistance: (Widerstand) Direnç
Saw-Tooth Pulse : (Sagezaehn İmpuls ) Testere Dişi Darbe
Short-Circuit : (Kurzschluss) Kısa Devre
System Earth: (Betriebserder) İşletme Topraklaması
Testing: (Prüfen) Test etme
Terminals: (Klemmen) Klemens, Bağlantı Bloğu
Touch Protection: (Berührungsschutz ) Temas Koruma
Transformer : (Transformator) Trafo
Uninterruptible Power Supply :(Unterbrechungsfrei Stromversorgung) Kesintisiz G.Kay
Voltage : (Spannung) Gerilim
Voltage Multiplier : (Spannungsverdoppler ) Gerilim Katlayıcı
Reactive Power: (Blindleistung) Reaktif Güç
Relay: (Relais) Röle
Resistance: (Widerstand) Direnç
Saw-Tooth Pulse : (Sagezaehn İmpuls ) Testere Dişi Darbe
Short-Circuit : (Kurzschluss) Kısa Devre
System Earth: (Betriebserder) İşletme Topraklaması
Testing: (Prüfen) Test etme
Terminals: (Klemmen) Klemens, Bağlantı Bloğu
Touch Protection: (Berührungsschutz ) Temas Koruma
Transformer : (Transformator) Trafo
Uninterruptible Power Supply :(Unterbrechungsfrei Stromversorgung) Kesintisiz G.Kay
Voltage : (Spannung) Gerilim
Voltage Multiplier : (Spannungsverdoppler ) Gerilim Katlayıcı
24 Mayıs 2016 Salı
HVDC ile HVAC Güç İletim Sistemlerinin Karşılaştırılması
Elektrik
gücü üretici merkezlerden alınarak, tüketicileri besleyen dağıtım sistemine
dahil edilmek üzere uzak mesafelerde bulunan trafo merkezlerine aktarılmalıdır. Doğru
akım sistemler her ne kadar tarihsel olarak daha erken dönemlerde kullanılmış
ise de yerini çok geçmeden alternatif akım sistemine bırakmıştır . İlk doğru akım sistemler Edison’un firması
tarafından geliştirilmiş ve elektriksel
gücün iletilmesi/aktarılması birkaç kilometreyi aşmayan bir mesafeyle sınırlı
kalmıştır. Bu yüzden sadece böylesi kısa
bir menzil içerisinde kalan tüketiciler
elektriksel güce kavuşmuştur. İletim mesafesi arttıkça bakır
kayıplarından kaynaklı olarak gerilim düşümleri oluşmaktadır. Bu durumun üstesinden
gelebilmek için doğru akım sistemine ait
gerilim seviyesi yükseltilmiştir. Ne var
ki doğru akım sistemlerde gerilim seviyesini
kolay bir şekilde yükseltmek mümkün değildi. Sonrasında alternatif akım sistemlerin
geliştirilmesi sonucu transformatör (trafo) kullanarak bu gerilim seviyelerini
yükseltmek oldukça kolay hale gelmiştir. Elektriksel güç gerilimin yükseltici trafo
merkezlerinde yükseltilmesi, bu seviyeyle iletilmesi ve dağıtım yapılacak
bölgede indirici trafo merkezlerinin bu gerilim seviyesini düşürmesi ile gayet
kolay bir şekilde tüketiciye ulaştırılmaktadır. Güç elektroniğinin gelişimi, bu
dönemlerde doğru akım iletim sistemlerini tekrar düşünmemiz için bizleri
zorlamaktadır. Doğru akım ile alternatif akım sistemlerin bu savaşımı halen
devam etmektedir.
Doğru
Akım Sistemlerde Sözkonusu Olan Gelişmeler
Edison’un
üstesinden gelemediği sorun, d.c
sistemlerin gerilim seviyesini yükseltmek ve böylece elektriksel gücü uzun
mesafelere iletmek olmuştu. Civa buharlı
valf (doğrultucu)’lerin bulunması , alternatif
ve doğru akımlar arasındaki geçişi kolaylaştırmıştır. Şimdi , alternatif akımın gerilim seviyesi bir trafoda yükseltildikten sonra bu akım doğru
akıma ve iletim hattının sonunda bu
gerilim seviyesi tekrar düşürüldükten sonra tekrar alternatif akıma
dönüştürülmekte ve güç bu yönde aktarılmaktadır. Böyle bir teknik Yüksek Gerilimli Doğru Akım
İletim Sistemlerini uygulanabilir kılmaktadır. ABB firması bu teknolojiyi
kullanarak 50’li yılların sonlarında bir HVDC iletim hattı kurmuştur. Dönüştürücü yani a.c/d.c dönüşümü yapan
valflerin bulunduğu kısım çok büyük ve pahalı, ayrıca bakım maliyetleri yüksekti.
Çok geçmeden katı hal tristör valfleri geliştirildi. Bu aygıtlar daha küçük ve
maliyet etkin anahtarlar idi.
HVDC Elektrik Güç İletim Sistemleri |
Bugün HVDC sistemlerdeki ciddi ilerlemelerin
arkasında güç elektroniğindeki gelişmeler bulunmaktadır. Artık HVDC teknolojisi
pek çok elektrik iletim hatları ve farklı frekanstaki güç şebekelerinin kendi
aralarında birleştirilmesi noktasında çok önemli bir yerde bulunmaktadır.
HVDC
ile HVAC Sistemlerin Karşılaştırılması
Yatırım
Maliyeti:
D.C
iletimi A.C iletimine göre daha az iletken gerektirmektedir. D.C sistemlerde
her bir devre için iki iletken gerekliyken, üç faz A.C için üç iletken
gereklidir. HVDC iletkenlerini taşıyan
direkler daha küçük seçilebilir ve bu daha küçük açıklıklar ve alanlar
demektir. Genel olarak bu sistemin HVAC
ye göre daha az bir maliyeti olacağı anlamına gelir. Buna karşılık HVDC hatlarının uçlarında
konumlandırılan dönüştürücü (konvertör)lerin maliyetleri böyle bir
dönüştürücüye ihtiyaç duymayan HVAC ‘lerin yanında maliyeti ciddi şekilde
artıran bir unsur haline gelmektedir.
Belirli bir mesafeden sonra ki bu mesafeye başabaş mesafesi adını
verebiliriz HVDC sistemler HVAC sistemlerden daha uygun maliyete sahip olmaktadır. Genel olarak bu başabaş mesafesi havai hatlarda 600 km iken denizaltı hatlarda
50 km kadardır.
Kayıplar
Deri
olayı D.C sistemlerde söz konusu değildir. Ayrıca Korona olayı da A.C sistemlerde
göre daha azdır. Kayıplar daha az
olduğundan uzun mesafelerde HVDC sistemler daha üstün sistemler haline
gelmektedir.
Denetlenebilirlik
D.C
sistemlerde endüktans bulunmadığundan bu sistemlerde gerilim regülasyonu daha
kolaydır. HVAC sistemlere göre daha iyi
denetlenebilir sistemlerdir.
Farklı
Frekanstaki Şebekelerin Kendi Aralarında Bağlanması
A.C
güç şebekeleri bazı ülkelerde 50 hz bazı ülkelerde 60 hz olarak sabitlenmiştir.
Bu farklı frekanstaki sistemleri kendi aralarında birleştirmek A.C olarak
neredeyse imkansızdır. HVDC sistemler buna imkan verebilmektedir. (d.c
akımda frekans gibi bir zorunluluk olmadığından iki sistem sıfır frekansta
bağlanmış olurlar )
Yakınlardaki
İletişim Hatları İle Girişim
HVDC
sistemlerde frekans sıfır olduğundan A.C sistemler gibi iletişim hatları
üzerinde girişim yani bozulma yaratmazlar.
Kısa
Devre Akımı
Uzun
mesafelere yayılmış bir HVAC sistemde
alıcı taraftaki kısa devre akımı yüksektir. HVDC sistem birbirine
bağlanmış iki A.C şebekenin kısa devre akımlarını artırıcı bir etkide bulunmaz.
Sonuç
Yüksek
gerilimli doğru akım (HVDC ) iletim sistemleri yüksek gerilimli alternatif akım (HVAC
)sistemlere nazaran, kararlılık, denetlenebilirlik vb bir takım üstünlüklere
sahiptir. Başabaş mesafesini aşan
mesafelerde HVDC sistemler daha karlı hale gelmektedir. Özellikle denizaltı
HVDC irtibat (link )hatları açık denizlerde rüzgar santrallerini birbirine
irtibatlandırmada maliyet yönüyle çok uygundurlar. Bu sayede bu sistemlere olan ilgi
giderek artmaktadır. HVAC sistemler daha uzun süre kullanılmaya devam
edecektir. HVDC sistemlere HVAC
sistemlerin rakibi değil tamamlayıcısı bir durumundadır. 23 Mayıs 2016 Pazartesi
Ters Güç Rölesi
Bugün sizlere Ters Güç Rölesi’ni tanıtmak istiyorum . Bu röle ingilizcede karşılığı Reverse Power Relay olarak geçer, elektrik gücünün ters yönde akmasını engelleyen yönlü bir röledir. Bu röle bir jeneratörün şebeke ile veya başka bir jeneratör ile paralel çalıştığı yerlerde , aktif olarak çalışmakta olan jeneratörlerden bir tanesinin çıkışındaki gerilim seviyesi düşer veya bu gerilim tamamen ortadan kalkar ise baradan jeneratöre güç akışına engel olabilmek için kullanılmaktadır.
Ters Güç Akışı |
Bu röle jeneratörden baraya akan gücü izler ve çıkışta herhangi bir sorun ortaya çıkarsa yani gerilim seviyesi belli bir değerin altına düşer ise jeneratör sargısının yanmasını/zarar görmesini engellemek amacıyla kesiciye açma yaptırır.
Genellikle jeneratör çıkışındaki arızanın (gerilimin ortadan kalkması/belli bir değerin altına düşmesinin vb..) sebepleri arasında, tahrik düzeneği olan türbin , veya motordan kaynaklı arızalar, hız guvarnörü veya senkrona sokma sırasında meydana gelen farklı frekans durumları yatmaktadır.
Türbinde bir arıza meydana geldiğinde , jeneratör güç üretemez ve bunun yerine baradan güç emerek bir motor gibi çalışmaya başlayabilir. Ters güç rölesi böyle bir güç akışını tespit ederek jeneratörün devresini açar ve koruma gerçekleştirir.
Ters Güç Rölesi Yapımı ve Çalışma Prensibi
Bu rölelerde iki yumuşak lamine demir çekirdekli elektromıknatıs arasında bulunan, düşük sürtünmeli rulmanlar üzerinde dönen bir mil üzerine sabitlenmiş ,çok hafif ve manyetik özellikler taşımayan bir alüminyum disk mevcuttur. Üstteki elektromıknatıs etrafına, jeneratör çıkışında oluşturulan yapay bir nötr üzerinden ve fazların herhangi birinden beslenen bir gerilim bobini sarılmıştır. Alttaki mıknatıs, üstteki mıknatısın bağlı olduğu faza bağlı bir akım trafosunun sekonderinden beslenen bir akım bobinine sahiptir.
Ters Güç Rölesi (Prensip Çizim) |
Gerilim bobini gerilimin akımın 90 derece gerisinde olmasını sağlayacak şekilde yüksek endüktanslıdır. Bu gecikme üst mıknatıstan akan akımın ürettiği manyetik alanın, alt mıknatıstan akan akımın yarattığı manyetik alanın gerisinde kalmasını sağlamaktadır.
Bir birleriyle faz farkı bulunan bu iki manyetik alan alüminyum disk üzerinde diski döndüren bir girdap akımı oluşturmaktadır.
Normal çalışma halinde güç akışı beklendiği şekildedir ve rölenin trip kontakları açıktır. Aynı zamanda disk bir durdurma diline takılı dönmektedir. Eğer ters yönde bir güç akışı olursa disk bu durdurma dilinden kurtularak trip kontaklarına yaslanarak trip devresini devreye sokar.
Ters güç rölelerinin çoğunda kullanıcıların tesisatın gereksinimlerine uygun olarak ayar yapabilmesine olanak sağlayan ayar mekanizmaları bulunmaktadır. Trip noktası genelde giriş akımının % 2 -20 si arasında değiştirilebilir iken zaman gecikmesi 0-20 sn aralığında belirlenebilmektedir.
18 Mayıs 2016 Çarşamba
Isı Gideri (Heat Sink)
İngilizcede heat-sink adı verilen bir cihazın türkçeye çevrilmesi biraz problemli açıkçası. Burada pek yaygınlaşmış bir kullanım söz konusu olmadığından en sağlıklı bir şekilde karşılık bulabilmek için sink kelimesini evye gider olarak düşünecek ve heat-sink için burada ısı gideri kelimesini kullanacağız. Evye veya gider bildiğiniz gibi sıvıyı sadece aktarmaya yararlar. tıpkı şimdi anlatacağım ısı gideri gibi....
Temel Kavramlar
Bu yazımızda ısı giderinin ne olduğunu anlatmaya çalışalım. Isı gideri, ısıl temas (doğrudan veya dolaylı olarak) temelde elektronik komponentler üzerinde oluşan ısıyı emerek ortamdan uzaklaştırmada devrenin yardımcı öğesi olarak görev gören bir yapıdır. Ciddi bir ısının meydana geldiği tüm uygulamalarda kullanılır. Daha çok gıda veya ilaç soğutma, ısı pompaları, elektronik cihaz ve lazer vb. sistemleri soğutmada kullanılır.
Isı Gideri (Heat-Sink ) |
Çalışma Prensibi
Isı giderleri, bir nesne veya cihazın yüksek sıcaklıkta sahip olduğu ısıl enerjisini ,yani ısıyı , daha düşük bir sıcaklıkta bulunan ve daha fazla ısıl kapasitesi olan farklı bir nesneye aktarırlar. Bu hızlı aktarım sayesinde her iki nesne ısıl dengeye ulaşır. Yani sıcaklığı yüksek olan nesnenin sıcaklığı düşerken sıcaklığı düşük olanın sıcaklığı artar. Bu sayede ısı gideri soğutma aygıtı olarak görevini yerine getirmiş olmaktadır.
Bir ısı giderinin etkin iş görmesi bu aktarımın yeterince hızlı olmasına bağlıdır.
En sık kullanılan ısı gideri, pek çok kanatçıklara sahip olan metalik türlerdir. Metalin yüksek ısıl iletkenliği ile kanatçıkların sağladığı büyük yüzey, ısıl enerjinin etkin bir şekilde çevreye yayılmasını ve böylelikle kendisiyle temas halinde olan nesnenin soğumasını kolaylaştırmış olur.
Sıvıların kullanımı (örnek olarak soğutmada kullanılan soğutucu sıvılar) ve ısıl arayüz malzemesi (elektronik cihazlarda gerçekleştirilen soğutma ) sayesinde ısının ısı giderine verimli şekilde aktarılması sağlanır. Aynı şekilde bir vantilatör/fan ile kanatçıkların arasına soğuk havanın girmesi, ısı taşıyan havanın uzaklaştırılması da son derece faydalı olabilir.
Yapı ve Kullanılan Malzeme
Bir ısı gideri genellikle bir ya da daha çok düz yüzeye sahip bir taban ve ısının dağıtılmasını kolaylaştırmak üzere hava ile teması artırmak üzere sayısı artırılmış olan kanat benzeri uzantılar veya bir tarağın dişlerine benzeyen uzantılardan meydana gelir.
Isı gideri durağan bir parça iken fan ısı giderinin üzerinde bir hava akışı sağlayarak daha etkin bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Bu hava akımı ısınan havayla yer değiştirerek, pasif bir şekilde konveksiyon ile sağlanacak soğutmaya nazaran daha yüksek bir sıcaklık gradyeni (dağılımsal değişim ) elde edilmesini sağlar.
Isı gideri bakır veya alüminyum alaşım gibi iyi ısıl iletkenlerden yapılır.
Bakır (27 C derecede 401 W/(m*K ısıl iletim katsayılı) alüminyum( 27 C derecede 237 W/(m*K) ısıl iletim katsayılı) ‘dan daha ağır ve pahalı bir malzemedir. Buna karşılık yaklaşık olarak iki kat daha etkin bir şekilde ısıyı iletmektedir.
Alüminyum ise ekstrüzyon yoluyla saha kolay şekilde şekillendirilmesi ve böylelikle daha girift profilli ısı giderlerinin tasarlanmasını kolaylaştırmaktadır. Isı giderinin temas yüzeyi (taban ) düz ve düzgün olmalıdır ki soğutulacak nesne ile olan temas direnci olabildiğince düşük olsun.
Sıklıkla ısıl yönden iletken bir yağ ile en üst seviyede ısıl temas sağlanabilmektedir. Böylesi bir yağ içeriğinde, berilyum oksit, alüminyum nitrit vb seramik malzemeler ihtiva edebilir. Buna karşılık bir seçenek olarak, çinko oksit ve koloidal gümüş gibi çok ince bir şekilde bölünmüş metal parçacıklar da içermesi mümkündür.
Ayrıca ısı gideri, bir kelepçeleme mekanizması, cıvata veya ısıl yapışkanlar yardımıyla da , ısıl iletkenliği artırılmak istenen parçaya irtibatlandırır.
Isı Gideri (Heat-Sink) Olarak Kullanılan Ektrüze Profiller |
Isı Giderlerinin Sınıflandırılması
(Aktif Isı Giderleri: Soğutma için güç kaynağı gereken tiplerdir.
Pasif Isı Giderleri: Bu tipler aktif tiplerin tam tersi mantıkta çalışır. Bir güç kaynağına ihtiyaç duymazlar. Sadece konveksiyon prensibi ile çalışan durağan parçalardır. )
Istampa : Bu elektronik cihazları soğutmada kullanılan eski bir tekniktir. Alüminyum veya bakır levhalar/saclar istenen şekli kazandırmak üzere birbirlerine ıstampalanır, yani büyük bir kuvvet altında birbirlerine bitiştirilirler.
Istampa tip Isı Gideri (Heat-Sink) |
Ekstrüzyon: Bunlar ısıyı dağıtmak için iki boyutlu yapılar oluşturan çentik tip ısı giderleridir.
Ekstrüzyon Tip Isı Gideri (Heat-Sink) |
Eklemli Kanat: Eklemli kanatlar, bir fan ile desteklenmiş , işlemci veya diğer elektronik cihazların ısısını uzaklaştıran ve yüksek performans sergileyen tiplerdir. (Burada eklemli ibaresi uzun veya noktasal uçlu kanatların fabrika ortamında sonradan tabana eklemlendirildiğini göstermekte. )
Eklemli Kanat Tip Isı Gideri (Heat-Sink) |
Dökme: Bu tipler , kum döküm, oyuk göbekli, döküm ve pres döküm prosesleri ile oluşturulan yüksek yoğunluklu iğne uçlu kanatçıklara sahip olan ve güçlü soğutma kabiliyetine sahip olan tiplerdir.
Dökme Tip Isı Gideri (Heat-Sink) |
Katlı Kanat : Bu tiplerde, epoksi veya lehim ile ısı giderine bağlantılı hale getirilen kanatların yüzey ve hacmi daha da artırılmak üzere katlanır. Bu da beraberinde oldukça iyi bir performans getirmektedir.
Katlı Kanat Tip Isı Gideri (Heat-Sink) |
17 Mayıs 2016 Salı
Mikrodalga (Microwave) Fırın Devre Şeması
Evlerimizde sıkça kullandığımız mikrodalga fırınların elektriksel devre şemasını sizlerle paylaşıyorum. Gördüğünüz gibi çok karmaşık değil. Asıl işi yapan ise tabii ki manyetron (renkli kısım). Bu parça yaklaşık 2500 Mhz frekansında bir mikrodalga üretiyor. Sonra bu dalga bulutunu yiyeceğin üzerine yönlendirilerek yiyeceğin yapısında bu dalganın yüksek frekans enerjisinin yarattığı ısı enerjisi ile ısıtma gerçekleştirilmiş oluyor.
Mikrodalga (Microwave ) Fırın Devre Şeması |
12 Mayıs 2016 Perşembe
Elektrik Yüksek Gerilim Tesisleri İşletme Sorumluluğu Yönetmeliği
Yüksek gerilim işletme sorumluluğu nedir? Yüksek gerilim altında çalışan tüm cihaz ekipman ve sistemlerin düzgün şekilde işletilmesi ile ilgili olarak alınan sorumluluktur. Buna elbette ki bakım ve yenileme faaliyetleri de dahildir. Bu konuda yönetmeliğin ilk maddesi şöyle der:
Madde 1 — Bu Yönetmelik, elektrik yüksek gerilim tesislerinde, can ve mal güvenliğinin sağlanması, ekonomik kayıpların önlenmesi için gerekli işletme hizmetleri ile bu hizmetlerin yürütülmesini üstlenen işletme sorumlusu elektrik mühendisinin, görev, yetki ve çalışma
yöntemlerini düzenlemek amacı ile hazırlanmıştır.
Yüksek Gerilim İşletme Sorumluluğu Beraberinde Riskler Getirmektedir. |
Aşağıdaki linkten "Elektrik Yüksek Gerilim Tesisleri İşletme Sorumluluğu Yönetmeliği"ni indirebilirsiniz.
Elektrik Yüksek Gerilim Tesisleri İşletme Sorumluluğu Yönetmeliği
11 Mayıs 2016 Çarşamba
Güneş Enerjisinden Elektrik Üretimi Planması ve Uygulaması için Gerekli Adımlar (Yeni Başlayanlar için Yol Kılavuzu)
(Bu yazımda
fotovoltaik bir sistemin kurulabilmesi için gerekli olan temel ve efektif
adımların neler olduğunu irdeleyeceğiz. (Umarım okuyan herkese faydası dokunur)
Adım 1: Öncelikle arazi veya mülkünüzün böyle bir sistem için uygun
olup olmadığına karar vermek önemlidir. Sonra
işin finans kısmını araştırmak gerekir.
Adım 2 : Yapılacak iş ile
ilgili tüm şartları öngörebilmek önem arzeder. Örneğin bu işin gerçekten
yatırıma değer bir iş olup olmayacağı ile ilgili bir öngörü belirleyici
olacaktır. Sonra piyasadan teklif
isteyebilirsiniz. Güneş enerjisinin kurulumunu yapacak olan teknik adamları
bulmak ve iletişime geçmek gerekecektir.
Bu görüşmelerde işin işletme yönünü iyice öğrenmek ve bu işletmenin
sizin için pratikte bir zorluğunun olup olmadığı ile ilgili bir fikir sahibi
olmalısınız.
Adım 3: Güneş enerjisinin kurulumu için teklif verecek teknik kişiler kurulumun yapılacağı yeri gördükten sonra teklifini sunacaktır. Bu durumda bu tür teklifleri değerlendirirken seçim yapacağınız aralıkları daraltmanız gerekecektir.
Adım 3: Güneş enerjisinin kurulumu için teklif verecek teknik kişiler kurulumun yapılacağı yeri gördükten sonra teklifini sunacaktır. Bu durumda bu tür teklifleri değerlendirirken seçim yapacağınız aralıkları daraltmanız gerekecektir.
Adım 4: Hangi türde bir
fotovoltaik sistemde karar kılacaksınız?
Bu soruya cevap verebilmek için bir takım teknik ve ekonomik faktörleri
dikkate almanız gerekiyor.
Adım 5: Artık kurulumu yapacak firmaya / teknik
adamlara kurulumumu yapmaları talimatını veriyorsunuz. Firma hemen
sistemin kurulumunu gerçekleştirecektir.
Adım 6: Kurulumu yapılmış
olan sistemin teslim edilmesi safhasına geçiliyor. Burada çok dikkat etmek gerekmektedir. Yani
dikkatli bir şekilde incelenerek testlerinin yapılması ve protokollerinin takip
edilmesi elzemdir. Böyle bir PV sistemin
teslim alınması için gereken tüm belgelerin ve kılavuzların tam olarak teslim
edilebilmesi önemlidir.
Şimdi yukarıda
kabaca tarif ettiğimiz ve genellediğimiz adımların teknik detaylarına geçelim:
ADIM 1
Şekil.1 : PV Sistemin Çatı Montajının Yapılması |
Fotovoltaik Sistemler için Yapısal Gereksinimler
ve Yatırım maliyetleri
Eğer fotovoltaik
bir sistem kurma niyetinde iseniz öncelikle çatınızın güneşten elektrik
üretiminde gereken eğime sahip olup olmadığını ve böyle bir yatırımı finanse
edip edemeyeceğinizi sorgulamanız gerekir.
Aşağıda verilen şekilde bir takım yapısal gereksinimler söz konusu
olabilir.
Fotovoltaik
sistemler esasen eğriçatı, düz çatı veya cephelerde tesis edilebilir.
Eğimli çatılarda
Yönlendirme : Güney yön idealdir. Batı veya
doğu yönlerindeki sapmalar çok sorun olmaz .
Kuzey yöne bakan çatılar uygun çatılar değildir.
Eğimli Çatılarda
Eğim: 25 ile 30 derece kadar eğimler
uygundur. Daha fazla sapmalar olacak
olursa bu montaj sisteminde ayar yaparak dengelenebilir. (Düz çatılarda
sistemin panelleri direk güneşe yöneltilebilir. )
Gölgeler:
Çatı alanı çevredeki binaların ağaçların bacaların vs gölgelerinden uzak
olmalıdır. 20 yıl boyunca bu alana gölge
düşmemesini garantiye almak veya buna uzun vadede dikkat etmek gerekir.
Binanın Statik
Yönden Uygunluğu: Evinizde veya
binanızda böyle bir sistem için gereken rezerv yükleri taşıma kapasitesini
sorgulamalısınız. Sadece PV sistem için
metrekare başına yaklaşık 25 kg gibi bir rakam gerekebilir.
Asbestli
Çatılar: Çatınızda asbestten arındırılmış bir alana sahip olmalısınız. Asbest sağlığa zararlıdır.
Ev içi Elektrik
Tesisatı: Çatıdan inecek PV sistem kablolarını, ister şebekeye bağlayın ister
ayrı bir pano odasına taşıyın, uygun
bir şafttan veya baca içerisinde yapılmış özel kanallardan indirmek
gerekecektir.
İzin
Sözleşmeleri: Sistemde ürettiğiniz
elektriği lisanssız olarak dağıtım şirketine satmak istiyorsanız dağıtım
şirketleriyle bir sözleşme imzalamanız gerekir.
Yaklaşık Kurulum Maliyetleri (Sadece Malzeme
Fiyatlarıdır)
0-10 kW arası
2500 Euro/kW
10-30 kW arası
2000 Euro/Kw
30-100 Kw arası
1700 Euro/kW
Yeni yapılmış
bir binada eğimli çatıya kurulmuş bir
fotovoltaik sistem için 1 kW gücünde bir sistemi farklı panel tipleriyle şu alan aralıklarında kurmamız mümkündür.
Monokristal
Modüllerle 6-9 metrekare
Polikristal
Modüllerle 7-10 metrekare
İnce Film
Modüllerle 15-20 metrekare.
Karlılık ve Ekonomiklik İle İlgili
Unsurlar
Ürettiğiniz enerjiyi
satacaksanız bunun ile ilgili prosedürleri dağıtım şirketi nezdinde takip edin
ve tamamlayın. Sattığınız enerjinin fiyatı normal elektriğin fiyatına göre çok
daha yüksek olacağından yatırımınızın karlılığını belirleyecek olan bir unsur
olarak dikkat edilmesi gerekir.
Çatı katında bir
tadilat yapacaksanız, fotovoltaik bir sistem kurmanız daha avantajlı hale
gelecektir.
Bir PV sistemin gücü kWp olarak verilir.
Burada p peak güçtür. Yani 1000 Kw/m2 bir ışınım altında (ülkemizin ortalama
ışınımı kabul edelim. Normalde biraz daha yüksektir ) 1000 kWp lik ve bir
metrekare alana sahip bir panel bu kadar enerji üretecektir.
ADIM 2
Teklif Veren Fotovoltaik Sistem
Firmasının Saha Keşfi
Bu adımda
işinizi yapacak PV kurulum firmasının ne kadar ciddi bir firma olduğunu
anlamanızı kolaylaştıracağını umduğum bazı noktaları izah edeceğim.
Bir PV firması
sizinle saha keşfi için görüşmeye geldiğinde aşağıdaki hususları müzakere
etmesi gerekecektir.
Çatınızın eğim , yönleniş ve ebatları. (Çatınızın
saçak yüksekliği ile en üst kısmının yüksekliği önemli. )
- Çatı kaplaması ve çatının taşıyıcı
konstrüksiyonu. (montaj yaparken önemli)
- Çatının statik
yönden dayanımı. Firma size bu konuda sorular sorabilir. Taşıma kapasitesi
konusunda emin olmak isteyecektir.
- Asbestli bir
çatınızın olup olmadığını görmek isteyecektir.
- Çatının
üzerine kurulacak sistemlerin üzerinde gölgelenme olup olmayacağını araştıracaktır.
İniş iletkeninin
gidiş güzergahı ile ilgili olarak ihtimalleri ve imkanları değerlendirmeye tabi
tutacaktır.
Her bir PV
sistem arasında mesafeleri göz önünde bulunduracaktır ki kablolama mesafe ve
kesit hesaplarında esas teşkil etsin.
Sayaç ve
invertörlerin montajlarının nereye yapılacağını planlayacaktır.
Güneş
enerjisinin üretildiği yerde hemen tüketilmesi veya depolanması , PV modüllerin
çatı yüzeyinin üstüne veya çatı yüzeyine gömülmesi, ileride termal enerji için
yer bırakması, projelerin belirli bir
ajandaya dahil edilmesi gibi kişisel tercihler hakkında görüş
bildirecektir.
Şebeke
bağlantısı için yapacağı başvuru için etkili bir işleyiş ve yaklaşıma sahip olacaktır.
Kurulacak
sistemin şebekeye uyumlu hale
getirilmesini sağlayacaktır.
Belirli bir gücün üstündeki PV sistemlerde
dağıtım şirketlerinin isteyeceği yönetim sistemi yazılım ve donanımını
sağlayacaktır. (şebeke ile uyumlu bir
çalışma için gereklidir.)
İşinin Erbabı Firmaları Şu Şekilde Diğerlerinden
Ayırdedebilirsiniz:
Daha önce
yaptığı işleri, referansları: Güneş enerjisinden elektrik üretimi
gerçekleştirmeniz için size teklif veren ciddi bir firma sizlere çevrenizdeki
referans işlerini hemen gösterebilir. Bu
tip referanslar ile görüşerek memnuniyetlerinin ne seviyede olduğunu
öğrenebilirsiniz.
Üretici Seçiminde Esneklik:
Firmanın işiniz için tek bir üreticinin modül ve invertörlerini kullanmayı
mı yoksa yapacağı işin niteliğine göre üretici bağımsız bir şekilde farklı
üreticileri kullanmayı mı teklif ediyor ? Burada bu yaklaşım size firmanın becerisi
hakkında fikir verebilir.
Kaliteli Ürün Tercihi: İyi ve yetkin bir firma orijinal ürünler kullanacaktır.
Bu ürünlerin isimleri üzerinde yazmalı seri numaları vs görülür olmalıdır.
Gölgeli Alanlardan Uzak Durulması: Ciddi bir firma sizi gölge riskine
karşı uyarmalı ve bu durumu önceden öngörerek olabildiğince gölgeli alanlardan
uzak gerekirse de küçük alanlara kurulum yapmayı önermelidir.
Ücretsiz Keşif& Net Teklif:
İyi bir firma size işin tam ve net maliyetini tek ve ücretsiz bir
keşiften sonra verebilir.
Süre Kısıtlamalarına Karşı Dik Duruş :
Planlama, teklif oluşturma ve proje safhalarının geliştirilmesi gibi
aşamalar herhangi bir süre baskısıyla değil doğal seyrinde gelişecektir. Yani
firma size net bir teklif ve anlaşma metni sunacaktır. Bunun için kendisinin de
bir süreye ihtiyacı olduğu gibi sizi de hemen sözleşme yapmaya zorlamayacaktır
ki siz de piyasadan gerekli araştırmayı yapabilesiniz.
Taleplerin ve Şartların Karşılıklı Olarak
Anlaşma Tutanağına Aktarılması:
İşinizi yaptırırken tüm taleplerin ve
firmanın isteklerinin gerekliyse aşama aşama karşılıklı anlaşma tutanaklarıyla
imza altına alınması ileride sadece sözde kalan istek ve vaadlerin açacağı
münakaşa ve anlaşamamazlıkların önüne geçecektir. Bu maddeye finans ve ödeme
konularının da eklenmesi ve sürelerin
net olarak belirtilmesi gecikme durumlarındaki müeyyidelerin ortaya konması
gibi işlemleri de eklemek gerekir.
Komponentlerin Garantileri: İyi firmalar size PV sistemin tüm
parçaları için geçerli olan garantileri ve bu garantilerin geçerli olduğu
durumları açık bir biçimde sunacaktır. Garantiye girmeyen durumlar için gerekli
bilgilendirmeyi sağlayacaktır.
Düzgün Montaj Hizmeti:
Montaj ve kurulumun düzgünlüğü çok önemlidir. Firmanın bu konuda her
türlü garantiyi verebilmesi gerekir.
Taşıyıcı Konstruksiyonun Yüklenilmesi: Burada iyi firmalar bu kısmı işin
tümünden ayırmaz. Eğer siz bu kısmı ben hallederim diye düşünürseniz bu imalat
ile ilgili her türlü çalışan ve malzeme riskini de üstlenmiş olacaksınız.
Teknik Destek: Firmanın sorulması durumunda her türlü
teknik detaya sahip olması ve bu tür detayları
uygulamaya dökebilmesi gerekir.
Bağlantı Prosedürlerinde
Kolaylaştırıcılık: İyi
firmalar dağıtım şirketleri nezdindeki tüm başvuru ve kayıt işlemlerini sizin
adınıza yapabilir, en azından gerekli
prosedürlerin yerine getirilmesinde gerekli olan adımları sizin için
gerçekleştirebilir.
/////////////////////////////////////////// DEVAM EDECEK/////////////////////////////////////////////////////////////////
6 Mayıs 2016 Cuma
Işık : Anahtara Basarak Mı Yoksa Otomatik mi?
(Almanca bir makaleden çeviridir)
Bürolardaki aydınlatma otomatik olarak gün ışığı ile uyumlu hale getirilirse bir enerji tasarrufu sağlanabilir. Işığın kendine ait bir saha geliştirmesi her çalışanın hoşuna gitmeyebilir. Tecrübe ile sabittir ki aydınlatma sisteminin yarı otomatik kurgulandığı veya mahalde kimsenin bulunmadığı durumlarda aydınlatmanın devre dışı bırakılması sayesinde de aynı şekilde enerji tasarrufu yapılabilmektedir.
Bürolardaki aydınlatma otomatik olarak gün ışığı ile uyumlu hale getirilirse bir enerji tasarrufu sağlanabilir. Işığın kendine ait bir saha geliştirmesi her çalışanın hoşuna gitmeyebilir. Tecrübe ile sabittir ki aydınlatma sisteminin yarı otomatik kurgulandığı veya mahalde kimsenin bulunmadığı durumlarda aydınlatmanın devre dışı bırakılması sayesinde de aynı şekilde enerji tasarrufu yapılabilmektedir.
Gün ışığı ile birlikte çalışan aydınlatma sistemi kullanıcılarından “ Böyle bir aydınlatma saçmalığın daniskası! “ şeklinde bir yorum duymanız mümkündür. Buna karşılık üreticiler gün ışığı ile birlikte kullanılarak dimlenen lambalarla yapılarak sağlanan konfor ve tasarrufu öve öve bitiremiyorlar. Neden on yılı aşkın bir süredir bu tip bir aydınlatma piyasada hala tartışılan bir aydınlatma şekli olmaya devam ediyor? Zürich Örlikon’da Birch okulunun işletme müdürlüğünü yapan Andre Bein “ Tüm sınıf odalarında 500 lüx ölçüyorum ama yine de yine de aydınlanma istenilen şekilde değil” şeklinde izah ediyor. Gün ışığı yeterince aydınlatma sağladığı anda lambalar dimleniyor.( Şekil 1) Her yerde sınıflarda sağlanması gereken standart değer olarak 500 lüx aydınlık seviyesi olmasına rağmen , pencereye yakın olan öğrenciler kendilerine yakın yerlerde lambaların yanmadığı hissine kapılıyor (Şekil 1). Bein’a göre öğrencilerin yarısından çoğu bu şekilde gün ışığına göre kurgulanan bir aydınlatmadan hemen vazgeçmeye hazır. Çok zaman aydınlatma sistemini ilk açışlarında “otomatik” olan ayar modunu “ çift tıklatma” ya alıyorlar. Okuldan çok sayıda dernek faydalanmakta olduğundan ve öğretmenlerin çoğu kısa süre için vekaleten hizmet verdiğinden Bein aydınlatmanın yetersiz olduğu yönünde çok sayıda şikayet aldığını söylüyor. O da bu şikayetlere cevaben muhataplarına bunun normal bir durum olduğunu ve aydınlatma sisteminin ölçtüğü gün ışığı seviyesinin oldukça yüksek olması sebebiyle böyle bir durumun ortaya çıktığını söylüyor. Zürih Yüksek Yapılarda Enerji ve Bina Tekniği Uzmanlık Bürosu, SEV VSE Bülten dergisinin görüş isteğine rağmen Birch okulu ile ilgili herhangi bir görüş bildirmek istemese de gelecek dönemlerde okullardaki sınıf odalarında sabit aydınlatma kontrol düzeneklerinden vazgeçmeyi planlamaktadır: Büro, oturma odaları ve derslikler için yeni çıkarılan yönetmeliklerde artık kontrollü aydınlatmalar öngörülmemektedir. Enerji tasarrufu sağlamak ve binalarda yakalanması gereken asgari enerji sarfiyatı standartlarına uyabilmek için , ilgili mahallerde insan bulunmuyor veya gün ışığı seviyesi yapay aydınlatmayı gereksiz kılacak kadar yüksek seyrediyor ise aydınlatma sisteminin doğrudan devreden çıkarılması gerekmektedir. Bu durumlarda aydınlatma sisteminin tekrar çalıştırılması genel olarak manuel olacaktır. Sonuç olarak dimlenebilir aydınlatmalar daha fazla arzu edilmemektedir. Parolalar artık – Olabildiğince Basit!. Kamusal alanlarda trend genel olarak bu yönde. Tesisatlar olabildiğince basit kurgulanmak durumunda.
Asgari Enerji Tüketimi Kontrollü Aydınlatma Gerektiriyor.
Binalarda günışığı denetimli aydınlatma Sistem tesisatlarının planlama ve mühendislik hizmetlerini veren ünlü bir büroda saha müdürü olarak çalışan Serge Hauser “Üreticiler temiz bir kontrol sistemi için pek büyük sözler verse de bu ütopik olmaktan öteye gitmiyor. Çok fazla arıza kaynağı söz konusu .“ diye konuşuyor. Sorun mahaldeki aydınlık seviyesi bilgisinin elde edilmesinde yatıyor . Sensör mahallin yalnızca bir noktasındaki bilgiyi alıyor. Orada koyu renkli bir mobilya bulunuyor ise bu durum sağlıklı bir ölçümün gerçekleştirilmesinin önüne geçiyor. Odaya konulacak çok sayıdaki sensörün maliyetinin yükselmesi ve böylece çok sayıdaki sensör tavanda görsel olarak göze çarpar bir şekilde bulunacak olması nedeniyle böyle bir imalatın, binanın mimarı tarafından kabul edilmesine pek rastlanılmıyor. Bundan başka bir seçenek ise binanın çatısına konulacak olan merkezi bir sensör. Günün saatine ve sensörün konumuna göre her bir odanın aydınlık seviyesi hesaplanır. Burada da odalardaki mobilyaların durumuna , perdelerin konumuna ve diğer binaların yaptıkları gölgelerin varlığına bağlı olarak ortaya çıkan büyük bir belirsizlik söz konusudur.
Şekil 1 .Birch Okulu : Endirek günışığında dahi 500 lüx seviyesi kolayca yakalanabilir. Pencere tarafındaki aydınlatma armatürleri erken saatlerde hemen devreden çıkarılır. |
Sergei Hauser insanların ne zaman ve ne kadar ışık istediklerine karar vermelerinin önemli olduğuna inanıyor. Ona göre aydınlatma sisteminin kendisini izlemesi ve örneğin odadan çıktığından aydınlatmayı kapatması gerekli bir şey. Asgari enerji sarfiyatı ile ilgili SIA 380/4 standardına uyulabilmesi adına aydınlatmalarda hiçbir kontrolün olmaması da yine düşünülemez. Eğer aydınlatma otomatik olarak belirli bir değer etrafında denetlenecek olursa kullanıcılar örneğin hastanede çalışan doktorlar bu durumdan sıklıkla hoşnutsuzluk duymaktadır. Bu yüzden Hauser bu noktada , sensörlerin kullanıcıların isteklerine uygun hale getirilmesinin çok işe yarayacağını düşünüyor. Ama o, sensörlerin daha sonraları teknik personel tarafından yeniden ayarlanmaları ile ilgili şüphe de duymuyor değil. Her ne kadar kendisinin başında olduğu mühendislik bürosunun tamamladığı projelerde bu konuda eğitim verilmesi konusunda hassas olsa da o genel olarak bu tür eğitimler için gerekli ilginin gösterilmediğini düşünüyor. Ayrıca o LON kontrollü bir sistemde zaman zaman PLC cihazlar üzerinde dimleme eğrisi güncellenmesi gerektiğinden böyle bir işlem binanın sorumlu teknikerleri için oldukça kendilerini aşan bir durum olarak görüldüğünü ifade etmekte. Hausere göre yine pek çok binada tesisatların yanlış planlanması sadece bir aydınlatma problemi değil, ısıtma ve havalandırma da dahil olmak üzere bina otomasyonunun da bir problemi olarak karşımıza çıkıyor. Tüm olasılıkları bünyesinde barındıran bir sistem optimizasyonunun maliyeti genel olarak ilk bir yılda yapılan tasarrufla karşılanmış oluyor.
Şekil 2. Günışığı (Sağda ) ve Yapay Işık (solda ) kullanıcılara farklı etki eder. Ayrıca sırtı pencereye dönük halde çalışılırken gün ışığında meydana gelen gölge olayına da dikkat edilmelidir. |
İyi Reflektörler Enerjiden Tasarruf Etmemizi Sağlıyor.
Hauser, enerji tasarrufu için kullanıcıların da memnun oldukları endirek aydınlatma benzeri iyi reflektörlere sahip verimli aydınlatma armatürlerini tercih ediyor. Bunun yanında ,armatürlerin ve reflektörlerinin verimliliğinin daha da artırılabileceğine ve hatta iyi bir aydınlatma konseptiyle aydınlatma otomasyonunun başarabileceğinden daha fazlasını başarmanın mümkün olduğuna inanıyor. Hauser yine aydınlatma otomasyon sistemlerinin gelecekte de sıklıkla bypass edilmesinin kaçınılmaz olduğunu ve asgari enerji sarfiyatı kriterlerinin işletme şartlarında pek dikkate alınmayan bir deklarasyon olarak kaldığını ifade ediyor.
Hauser hastane koridorunda gün ışığından bağımsız olarak kısmen sabit değerler ile çalışmayı tercih ediyor. Gün içerisinde aydınlık seviyesi ortamdaki insan varlığına bağlı olarak % 60 ile 80 arasında dimleniyor. Gece bu değerler % 30 ile 50 arasına çekiliyor. Aydınlatma hiçbir zaman tamamen devre dışı bırakılmadığından kullanıcılar böyle bir dimlemenin pek farkında olmuyorlar. Gece ortam daha loş olduğunda bu durum kimseyi rahatsız etmiyor çünkü bu zaten kullanıcıların bekledikleri bir durum. Hauser ayaklı zemin lambaları hakkında faydalı tecrübeler edinmiş. Bu lambalar ile çalışma alanındaki ışık seviyesi ölçülebiliyor ve odada bir değişik yapılması durumunda yerlerini değiştirmek kolay oluyor. Diğer türlü, aydınlatmayı otomatize etmeyi değil varlık sensörleri ile devreden çıkarmayı tavsiye ediyor.
Her Biri Sensörlü 10000 Oda
Her ne kadar teknik hizmetler sınıfı ateşli bir şekilde aydınlatma otomasyonuna karşı çıksa da onu aynı heyecanla öven birileri de var:
Zürih üniversitesi odalarını gün ışığı ve varlık sensörü kombinasyonu ile donatmış bulunuyor. Üniversitenin Binalar ve Hacimler Bölümünden Bernhard Brechbühl’e göre yaklaşık olarak % 30 civarında bir tasarruf sağlanmakta. Buna ek olarak patlayan florasan lambaların yenileriyle değiştirilme sıklığı azalmış olması da bir avantaj. Bunun için verilen hizmetten yani işçilikten edilen tasarruf aslında doğrudan enerji tasarrufundan daha fazla. Üniversitenin öncelikle daha önceki aydınlatma otomasyonu deneyimlerini derlemesi gerekti. Doksanlı yılların başında tam otomatik aydınlatma sistemleri ile yola çıkılmıştı. Aydınlık seviyesi yaklaşık 500 lüx değerine ayarlanmakta idi . Odada insan var ise aydınlık seviyesi otomatik olarak set değerine getiriliyordu. Bunun neticesinde bir aydınlatmaya ihtiyaç olmasa bile lambalar devreye giriyordu. Oysaki bugün eğer kullanıcılar gerek duyuyorsa aydınlatmayı kendileri devreye sokuyorlar. Bay Brechbühl’e göre bu daha kabul edilebilir ve fazladan enerji tasarrufu sağlıyor çünkü bilgisayarlı çalışma alanlarında kullanıcılar ancak hava gerçekten iyice karanlık olduğunda aydınlatma sistemini devreye sokuyor. Üniversite bu yüzden dimlemeli bir aydınlatmadan bilerek uzak duruyor. Federal Büroya ait Ravel Araştırma Projesi kapsamında Zürih üniversitesine ait bir laboratuvar binası ile ilgili olarak yapılan bir araştırma sonucunda sabit aydınlık seviyesi ile yapılan otomasyon sayesinde azami enerji tasarrufunun gerçekleştiği görülse de ise de ,böyle bir sistemin kendini amorti edemediği gözlemlenmiştir.
Bugün tesis edilen yarı otomatik anahtarlamalı aydınlatmalar ile kullanıcılar lambaları elleriyle dilediği gibi açıp kapatabilmektedir. Gün ışığı belli bir değerin üstüne çıkar veya kullanıcılar mahalli/ odayı terkederler ise sensörler lambaları söndürmektedir.
Şekil 3 : Güneş ışığının ve insanların yaydığı ışınımın Spekturumu. Tipine göre varlık sensörü tarafından görülür ışık, kızılötesi bölgesinde gün ışığı ve insanların yaydığı kızılötesi ışık algılanabilir. Eğer gün ışığı kızılötesi dalgaboyunun sadece dar bir bandında algılanacak olursa bu durumda sensörün yapay ışığa karşı bağışık olduğunu söylenebilir.
Eşikdeğerlerin Ayarlanması
Brechbühl Zürih üniversitesinde yeni bir binaya taşınıldıktan sonraki iki ay içerisinde kullanıcıların şikayetlerinin bir haylı sıklaştığını yaşayarak tecrübe edinmiş. Bu süre zarfında her kullanıcı odasındaki aydınlık seviyesini farklı algıladığı için sensörlerin ayarları yapılmış. Bu iki aydan sonra bu tip müdahale ve ayarlamalar giderek azalmış. Brechbühl, binadaki 10000 civarındaki dedektörün bir yılda en fazla 10 tanesinin bozulduğunu anlatıyor. Koridor ve tuvaletlerde ayrıca belirli birinin sorumlu olmadığı odalarda aydınlatma otomatik denetlenmekte imiş. O, tuvalette uzun süreli oturulurken aydınlatmanın sönmemesi için bu tür mahalleri sensörler ile donatırken olabildiğince çok sensör kullanılmasını tavsiye ediyor. Tereddüt durumunda her iki kabin arasına bir sensör uygun olacağını ifade ediyor. Koridorlarda insanlar aydınlatmanın birkaç metre adım attıktan sonra değil hemen devreye girmesine alışmışlar ve kendilerini bir tünelde gibi hissetmemeleri için koridorlardaki tüm aydınlatmalar bir uçtan diğerine devreye girmekte imiş. Böylelikle insan trafiğinin az olduğu zamanlarda ciddi bir enerji tasarrufu sağlanmaktaymış. Ona göre , armatürlerin sayısında ve aydınlık seviyesinde tasarrufa gitmek kullanıcıların memnuniyetini zedeleyeceğinden pek tercih edilir bir yol değil.
Varlık sensörü ayrı bir gecikmeli kontağa sahip ise laboratuvar ve tuvaletlerde havalandırmaların kontrol edilmesi mümkün.olduğundan elektrik enerjisi dışında havalandırmada ısı enerjisinden de tasarruf sağlanabilirmiş
Başarı Bizi Haklı Kılıyor
Heinz Rütschi, (varlık sensörü imalatçısı HTS firmasında satış müdürü ) gün ışığı kontrollü aydınlatma konusunda süren tartışmaların içeriğini biliyor. On yıldan daha uzun bir süredir onları satan Rutschi şöyle diyor:
“Başarılı oluşumuz bizi haklı kılıyor, Her yıl sattığımız sensör sayısı ürünün işe yaradığını gösterir. Diğer yandan her zaman Birch Okulu gibi tekil ve kötü örnekler olacaktır. ”
Ona göre ya sensörlerin ayarları yanlış yapılıyor ya da bağlantıları.. Sonra müşteriye teklif için gidip yerinde görünceye dek bu tip durumlar çoktan ortaya çıkmış oluyor. Bir de elektrikçiler bir birleriyle fiyat kırma yarışına girişince tesisatın kendisi için pek zaman kalmıyor. Sensörler ilk ayarlarında kalmış oluyorlar.
Rutschi ” bir sensörün montajına kalibrasyon da dahildir” diyerek konuya vurgu yapıyor. “Kullanıcı ile birlikte eşik değerler öyle ayarlanılmalıdır ki kullanıcı bu ayardan memnuniyet duysun. “ Mesela gözlüklü insanlar daha aydınlık ortamlar ister ve kadınlar neon ışıklarına erkeklerden daha farklı tepki verir diyor. Aydınlatmanın algılanışı da tıpkı sıcaklık gibi diyerek planlama yapan kişilerin buna dikkat etmesi gerektiğini söylüyor. Rutschi yine bir aydınlatma sistemi olabildiğince basit olmalıdır tavsiyesinde bulunuyor. “Karmaşık bir aydınlatma otomasyonu sadece kablolama ve montaj sırasında arıza çıkarmaya müsait değildir ayrıca ileride bakım işleri de çok pahalıya gelir “ diyor.
Genç tasarımcılar bu konuda çok dikkatli değiller ve ancak kötü tecrübeler neticesinde daha basit sistemlere geçiş yapıyorlar diyor Rutschi ve mesela pek çok kullanıcının uzun uzun bir dimleme düğmesine basmayı sıkıcı ve zor bir iş olarak gördüğünü belirterek devam ediyor:
“Entelektüel kişiler tekniğin kendisi tarafından vesayet altına alınmaya karşı daha eleştirel bir duruş sergiliyorlar. Bir tasarımcı bu durumu dikkate almak zorunda. ”
Burada gün ışığı kontrollü yarı otomatik bir sistemi tavsiye ediyor: Kullanıcı manuel olarak aydınlatmayı devreye alıyor sensör ise odada insan olmaması durumunda veya gün ışığı seviyesinin yüksek olması durumunda devreden çıkarıyor. Sık sık da kullanıcının aydınlatma yönetim sistemine alışması ve sonra da tümüyle tam otomasyonlu bir aydınlatmaya geçiş yaşanması durumu ortaya çıkabiliyor. İştah yemek ile birlikte geliyor.
Ayaklı zemin lambaları ile de kendisinin farklı deneyimleri olmuş. Şöyle bir takım saptamaları söz konusu: “Belirli bir işlevi olan binalarda eğer binanın ne zaman kullanılacağı net değil ise ve tasarımcı ayaklı zemin lambalarını kullanmayı öngörüyor ise maliyeti yarı yarıya düşük tutabilir.Bu lambaların üstünlüğü ihtiyaç duyulan her yere taşınabilmesindedir. Ayrıca bu lambaların sağladığı endirek aydınlatma genellikle kullanıcıların hoşlandığı bir aydınlatma türüdür. Bu lambaların otomatasyona uygun hale getirilmesi ise problemli bir sahadır. Entegre edilen sensörler ya çok derine konulur ya da yanlış yerleştirilirler. Bu durum ayaklı zemin lambalarının odada insan bulunmasına rağmen karartma yapmasına neden olur. Gerçi bu durum için bir eksen etrafında hareket edebilen sensörlere sahip zemin lambaları var ama önemli olan bunları kimin ayarlayacağıdır. Tavana konulacak fazladan bir sensör de pek çözüm sağlamayacaktır çünkü endirek aydınlatma, sensörü körleştirecek ve ayaklı zemin lambası da masada oturan kişinin görülmesini engelleyecektir.
Kompleks Sabit Aydınlatma Denetimi
Tüm deneyimleri bir araya getirdiğimizde gün ışığı denetimli aydınlatmaların özünde faydalı olduğunu ama tesisat boyutunun da ihmal edilmemesi gerektiği ortaya çıkar. Mahalde kimse yokken veya gün ışığı seviyesi yüksek iken lambaları söndüren sensörler hiçbir kullanıcıyı rahatsız etmezler. Hatta kimse varlıklarının farkında bile değildir. Böylelikle en etkin ve şikayetlere sebebiyet vermeksizin enerji tasarrufu sağlanabilir. Sabit aydınlatma denetimi buna karşın komplekstir ve sensörlerin yerleştirilmesi ve kalibrasyonu önem arzeder. Bu sensörlerin karışık ışığı yani yapay ışık ile gün ışığını birlikte ölçmemesi gerekir. Böyle bir görev için her sensör uygun değildir. Genellikle iki tipten bahsedilebilir:
Gün ışığı sensörleri ve Karma Işık Sensörleri.
Gün ışığı sensörleri kızılötesi bölgede ölçüm yaparlar. (Şekil 3) Bu sensörlerin üstünlüğü florasan ve tasarruflu florasan lambalara duyarsız olmalarıdır. Böylece tavanın altında asılı duran ve ışığı tavandan yansıtan endirek bir aydınlatmada bile kullanılabilirler. Sabit aydınlatma denetimi için uygun değillerdir çünkü yapay ışığı görmezler.
Karma Işık Sensörleri ise görülebilir her ışığı ölçebilirler ve bu yüzden sabit aydınlatma denetimi için uygundurlar. Yapay ışıkları algılayabildiklerinden ve tavandaki endirek aydınlatma tarafından körleştirilmeleri önlenemediğinden bu ikili kombinasyon (endirek aydınlatma ve bu sensörler) da her ne kadar endirek reflektörler ışığı en verimli bir şekilde kullanılıyor olsa da ve kullanıcıların hoşuna gitse de uygun bir şekilde iş göremezler. Ayrı şekilde anahtarlanan ilave aydınlatmalar da karma ışık sensörlerinin kafasını karıştırır. Gün ışığının hesaplanması istendiğinde yapay aydınlatmanın hangi seviyede devreye alındığını bilmesi gerekir.
Akkor telli lambaların ve yüksek basınçlı ark lambalarının kızılötesi ışık saçtığından ve bu sebeple gün ışığı sensörleriyle beraber kullanılması uygun olmayacağından bu duruma dikkat etmek gerekir. Aynı şekilde ısı yalıtımında kullanılan pencere camları da güneşin kızıl ötesi ışığını yansıttıklarından bu tür sensörlerin düzgün çalışmamasına sebep olurlar. İşte tasarımcının önüne çıkabilecek bir takım meseleler . En iyisi de bir uzmandan yardım istemek !
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)